Euro, dolara karşı bu yıl en yüksek seviyesine ulaşarak, önceki beklentilerin aksine önemli bir dönüş yaşadı ve mevcut küresel döviz piyasasında güçlü bir aday olarak konumlandı. Euronun 1,10 dolar eşiğinin üzerine çıkması, Ağustos ayı için %2,5’in üzerinde bir kazanç sağladı ve bu durum, Kasım ayından bu yana en iyi aylık performansın habercisi olabilir.Piyasa dinamikleri değişti; yatırımcılar başlangıçta Japonya Merkez Bankası’nın 31 Temmuz’daki beklenmedik faiz artırımının ardından Japon yeninin yükselişine odaklanmışken, şimdi dikkatler euroya çevrildi. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’nde faiz oranı indirimlerine yönelik beklentiler de doların zayıflamasına katkıda bulundu.Euronun performansı, sadece bu yıl dolara karşı en iyi performans gösteren ikinci büyük para birimi olması (sadece sterlinin gerisinde) açısından değil, aynı zamanda ticaret ağırlıklı terimlerle şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaşması açısından da dikkat çekici. Bu durum kısmen gelişmekte olan piyasa para birimlerindeki zayıflıktan kaynaklanmaktadır.Commerzbank döviz analisti, euronun gücünü ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) arasındaki faiz oranı hareketlerindeki farklılıklara bağladı. Atlantik’in her iki yakasında da enflasyon düşerken, Fed’in faiz oranlarını daha agresif bir şekilde düşürmesi bekleniyor. Bu durum, faiz oranı farkını daraltarak daha güçlü bir euroyu destekliyor.Haziran ayında faiz oranlarını düşüren ECB’nin, piyasa fiyatlamalarına göre en az iki 25 baz puanlık indirim daha yapması bekleniyor. Buna karşılık, piyasa Fed’in bu yıl kalan üç toplantısında yaklaşık 94 baz puanlık indirim yapmasını bekliyor. Bu, Ağustos başından bu yana önemli bir değişikliği temsil ediyor ve ECB faiz indirimi beklentileri çok daha az hareket etmiş durumda.Euronun son kazançlarına rağmen, analistler daha fazla ilerlemenin zorlu olabileceğini belirtiyor. Para birimi şu anda son dönem işlem aralıklarının üst sınırında ve faiz oranı farklarının euro lehine daha fazla değişmesi için sınırlı alan var. Commerzbank, euronun yıl sonuna kadar 1,11 dolar seviyesinde kalacağını öngörürken, ING bir ay içinde 1,12 dolara yükselmesini ve ardından 1,10 dolara geri dönmesini bekliyor. Bank of America ise euronun yıl sonuna kadar 1,12 dolara ulaşmasını öngörüyor.Euro bölgesinin ekonomik toparlanması yavaşlama belirtileri gösteriyor ve Alman yatırımcı morali Ağustos ayında son iki yılın en keskin düşüşünü yaşadı. Buna karşılık, yaklaşan ABD istihdam verileri, Temmuz ayındaki zayıf raporun Beryl Kasırgası’nın neden olduğu bir anomali olabileceğini gösterebilir.5 Kasım’da gerçekleşecek ABD başkanlık seçimi, döviz kuru tahminlerine başka bir karmaşıklık katmanı ekliyor. Analistler, Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın politika tercihlerinin daha yüksek enflasyona yol açabileceğini, bu durumun da daha sıkı bir Fed politikası ve daha güçlü bir dolar gerektireceğini belirtti.Öte yandan, euronun son yükselişi, Demokrat rakip ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kamuoyu yoklamalarında zemin kazanmasıyla aynı zamana denk geldi. Rabobank’ın döviz stratejisi başkanı, Harris’in zaferi ile birlikte ABD ekonomisinde bir yavaşlamanın, euronun 1,10 doların üzerindeki konumunu sürdürebileceğini belirtti.Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
